Vatan, bayrak ve milli şuur şairi Arif Nihat Asya’yı, vefatının 50. yılında, Mehmet Akif İnan Vakfı (MAİV), Çukurova Üniversitesi ve Eğitim-Bir-Sen Adana şubelerimizin iş birliğiyle düzenlenen “Vefatının 50. Yılında Arif Nihat Asya Sempozyumu” ile andık. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Karadağ ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sema Çetin Baycanlar’ın açış ve bilgilendirme konuşmalarıyla başlayan sempozyumda, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Genel Başkanımız Ali Yalçın, Mehmet Akif İnan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hıdır Yıldırım sempozyumun önemine ve Arif Nihat Asya’nın değerine işaret eden konuşmalar yaptılar.
MAİV himayesinde, Eğitim-Bir-Sen Adana 1 ve 2 Nolu şubelerimiz tarafından düzenlenen “Vefatının 50. Yılında Arif Nihat Asya Sempozyumu” Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi’nde gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı.
Törene, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan YardımcısıMuammer Karaman, Mehmet Akif İnan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hıdır Yıldırım, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Karadağ ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sema Çetin Baycanlar ile çok sayıda akademisyen, öğrenci ve davetli katıldı.
“Genel Başkanımız Ali Yalçın: Sadece anmakla yetinmiyoruz, o ruhun derinliğini yeniden duyuyoruz”
Açılış töreninde konuşan Ali Yalçın, edebiyatın abide şahsiyetlerinden Arif Nihat Asya’yı, vefatının 50. yılında rahmetle, minnetle andıklarını ifade etti.
Sempozyumun yalnızca bir anma olmadığını vurgulayan Yalçın, “Bugün sadece bir şairi ve bir mütefekkiri anmakla yetinmiyoruz, onu yoğuran iklimi hatırlamak için, mısralarına yön veren mefkureyi, kelimelerine sinen imanı, o sözleri var eden ruhun derinliğini yeniden duymak için bir aradayız.” dedi.
Asya’nın “Şehitler tepesi boş değil” dizelerindeki bekleyişin, “bir milletin vicdanı" olduğunu belirten Yalçın, “O bayrak, yalnızca gökyüzünde değil, milletin kalbinin gök kubbesinde dalgalanır. Arif Nihat Asya, işte o kalbin sesi, milletin duası, vatanın hafızası, imanın yankısıdır.” ifadelerini kullandı.

“Bizim medeniyetimiz aydınını, fildişi kulelerinde değil, milletin yüreğinde yetiştirmiştir”
“Bir milletin kaderinin kendi aydınlarının vicdanında yazıldığını” vurgulayan Yalçın, aydının, yalnızca bilgi taşıyan değil, “anlam ve kimliğin hamurunu yoğuran kişi” olduğunun altını çizdi.
“Sanatçı veya ilim adamı olsun, aydının tarihsel sorumluluğu, ait olduğu toplumun benlik ve kimliğini oluşturmada üstlendiği rolle ölçülür.” diyen Yalçın, “Toprağına yabancı olmayan münevver, milletinin his ve düşünce dünyasının teşekkülünde öncüdür. Bizim medeniyetimiz aydınını, fildişi kulelerinde değil, milletin yüreğinde yetiştirmiştir. Bizde aydın, kalemiyle değil, irfanıyla; bilgisiyle değil, hikmetiyle yükselir.” dedi.
Yalçın, Mehmet Akif’ten Yahya Kemal’e, Nurettin Topçu’dan Necip Fazıl’a, Arif Nihat Asya’ya kadar bir zincir bulunduğunu belirterek, “Bu zincirin halkaları, milletimizin hafızasında inançla, fikirle, estetikle birleşir. Onlar ferdi varlıklarını aşarak, milletimizin ruh ve zihin dünyasını kuran insanlardır.” şeklinde konuştu.
“Şiir, kelimelerle değil kalple yazılan bir ibadettir”
“Arif Nihat Asya, yaşadığını yazan, yazdığını yaşayan bir ruhtur.” diyen Yalçın, şöyle devam etti:
“Naifliğiyle, dürüstlüğüyle, şahsiyetindeki bütünlükle sadece bir şair değil, O, mukaddes ve nazlı bayrağın güvenli gölgesinde sesiyle, kalemiyle, tavrıyla milletinin varlığına anlam katan bir duruştur. Eserleri yalnızca bir sembol değil; imanla yoğrulmuş bir estetik derinliğin, bir vicdanın, bir istikamet bilincinin ifadesidir. Şiirlerinde hem Akif’in vakarını hem Mevlana’nın hikmetini duyarız. ‘Selimiye’, ‘Kubbeler’, ‘Kubbe-i Hadra’ gibi; şiir, O’nun için kelimelerle değil, kalple yazılan bir ibadettir. Söz, O’nun elinde şekil değil, nefes olur; her dizesi bir dua, her imgesi bir çağrıdır. Kelimeler, milletin hafızasında yankı bulunca vatan olur. Arif Nihat Asya için dil, sadece konuşulan değil yaşanan bir kaderin ifadesidir. Ses, mananın suretine dönüşür; kelimeler, bayrağın gölgesinde bir ruh kazanır.”
“Dizelerinde vatan bir coğrafya değil, bir vicdan haline gelir”
Ali Yalçın, Asya’nın dil ve kelime dünyasına değinerek, şairin bir rubaisindeki “Yok coşan, hıçkıran ağıtlarınız… Size ağlar nüfus kağıtlarınız!” dizelerini hatırlattı.
Şairin insanlığa seslendiği “Başladı dünyada başlar üstüne açlık, susuzluk, taş, kurşun yağmaya… Dönün çocuklarım, dönün; sebep kalmadı doğmaya!” dizelerinin de “çağları aşan bir hakikatin çığlığı” olduğunubelirten Yalçın, bugün Gazze’deki, Doğu Türkistan’daki mazlumların feryadı, insanlığın ortak vicdanı olarak yankılandığını ifade etti.
“O’nun dizelerinde vatan bir coğrafya değil, bir vicdan haline gelir” diyen Yalçın, “(Yürü hala ne diye oyunda oynaştasın, Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın) dizesi, kelimelere bayrak, bayrağa dua, duaya umut, umuda fetih olacak bir şuurun bir gayretin yansımasıdır. Rabbim bizden bu şuuru, bu gayreti eksik etmesin.” ifadelerini kullandı.
“Medeniyet dünyamızın kültürel değerlerini yaşatmak misyonuyla Mehmet Akif İnan Vakfı’nı kurduk”
Bazı isimlerin unutulmadığını gönüllerde yaşadığını ifade eden Yalçın, şunları kaydetti:
“Tıpkı,’Her eylem yeniden diriltir bizi, destanlar yayılır mezarımızdan’ dizeleriyle hafızalarımızda dipdiri yer tutan şair ve düşünce adamı, kurucu Genel Başkanımız merhum Mehmet Akif İnan gibi… Bizler Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen olarak, Mehmet Akif İnan’ı aziz hatırasını yad etmek hem de medeniyet dünyamızın kültürel değerlerini yaşatmak misyonuyla Mehmet Akif İnan Vakfı’nı kurduk. Eğitim Bir-Sen ve MAİV olarak; Arif Nihat Asya gibi düşünce ve edebiyat dünyamızın kutup yıldızlarını genç nesillere tanıtmak, fikir ve eylemlerini anlatmak gayesiyle birçok kültürel ve sosyal faaliyetleri yürütmekteyiz. Bugün yine böyle bir programda bir medeniyetin sesini duymak, bir kültür değerini anmak-anlamak ve anlatmak üzere Çukurova Üniversitemizin çok kıymetli ev sahipliğinde ‘Vefatının 50. Yılında Arif Nihat Asya Sempozyumu’ programının paydaşı olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.”
Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen Çukurova Üniversitesi’ne, Mehmet Akif İnan Vakfı’na ve Eğitim Bir-Sen Adana Şubelerine ve eğitim camiasına teşekkür eden Genel Başkanımız Ali Yalçın, aziz şairi rahmetle, minnetle, muhabbetle yad etti.

Hıdır Yıldırım: “Arif Nihat Asya’nın ‘Şeb-i Arûs’unu kutlamak için bir aradayız”
MAİV Yönetim Kurulu Başkanı Hıdır Yıldırım, “bayrak, vatan ve iman şairi” Arif Nihat Asya’nın “Şeb-i Arûs”unu kutlamak üzere toplandıklarını söyledi.
“Şeb-i Arûs”un düğün gecesi anlamına geldiğini aktaran Yıldırım, Mevlana’ya olan yüksek muhabbeti dolayısıyla, Asya’nın kendi vefatını da yüksek bir imanla “Şeb-i Arûs”a benzettiğini anlattı.
Yıldırım, “Yıkanıp süslenip tabutlanmak; Halka ilândır cülûsumuz… Sonra - her yıl- bizim de kutlayacakÇıkar elbet- Şeb-i Arûs’umuzu” dizelerini hatırlatarak, “Şeb-i Arus”unun her yıl kutlanması arzusunu da dile getirmektedir. İşte şairin bu arzusuna ittiban Mehmet Akif İnan Vakfı, Çukurova Üniversitesi ve Eğitim-Bir-Sen Adana Şubeleri işbirliğiyle “Vefatının 50. Yılında Arif Nihat Asya Sempozyumu”nu düzenlemiş bulunuyoruz.” dedi.
Hıdır Yıldırım, 35-40 yıl önce her yıl değişik bir ilde stadyumlarda yapılan “İstanbul’un Fethi’nin Yıldönümü” programlarını anımsatarak Adana’da yapılan bir kutlamaya Fetih Marşı bestekarı Yıldırım Gürses’in de katıldığını ve marşı seslendirdiğini aktardı.
Kutlamalara katılan Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen binlerce gencin Fetih Marşı’yla heyecanlandığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:
“Arif Nihat Asya’yı tanıyışım Fetih Marşı vesilesiyledir. Arif Nihat Asya, Fetih Marşı’nda, ‘Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın? Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!’ mısralarıyla gençliği sarar, ‘Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!’ mısralarıyla okşar, ‘Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın; Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!’ mısralarıyla da ödevlendirir, hedefe yönlendirir.”
Arif Nihat Asya’nın, şiirleri ve düzyazılarında milli kimlik bağlamında ne aranırsa bulunabilecek mütebahhir bir şair, bir fikir adamı olduğunu vurgulayan Yıldırım, sempozyumun, yeni neslin şairi daha yakından tanımasına vesile olmasını temenni etti.
Hıdır Yıldırım, sempozyum düzenleme tekliflerine büyük bir iştiyakla olumlu yanıt veren ve her türlü katkıyı sunan Rektör Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş’e, destekleri için Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’a, sempozyumun düzenlenmesindeki emekleri için Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sema Çetin Baycanlar’a, Eğitim-Bir-Sen Adana 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili’ye, 2 Nolu Şube Başkanımız Mehmet Benli’ye şükranlarını sundu, katılanlara teşekkür etti.
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş ise Şair Arif Nihat Asya’nın edebiyat ve Adana için taşıdığı önemini anlatan bir konuşma yaptı.
Sempozyumda, Arif Nihat Asya’nın şiir ve nesir dünyası akademik bir zeminde ele alınırken, oturumlarda bildiriler sunuldu.
Bu gönderiye henüz kimse yorum yapmadı