Mehmet Akif İnan Vakfı, AFAD ve Türkiye Diyanet Vakfı işbirliği ile İdlip Kampı’nda kalan Suriyeli sığınmacılar için inşa edilecek ve Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan’ın adını taşıyacak olan briket ev yaşam alanının tanıtımı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katıldığı programla yapıldı.
Memur-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen programa, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanı sıra M. Akif İnan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Yalçın, Mehmet Akif İnan Vakfı Başkanı Ahmet Özer, AFAD Başkanvekili Hamza Taşdelen, Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti II. Başkanı İhsan Açık, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Soylu: Kararlılığımızdan Geri Adım Atmayacağız
Programda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suriye iç savaşının en çok sivillere zarar verdiğini belirterek “İdlib'in tamamında savaş öncesi 1.5 milyon insan yaşıyordu, bugün bu sayı 3 milyon 800 bin civarında. 2020 Mart başına kadar 3 ayda 960 bin insan savaş yüzünden zorla yerlerinden edilmiştir. 2020 Mart ayı başında ilan edilen ateşkes sonrası az bir kısmı geri döndü. Şu an bir milyon 250 bin sadece kamplardaki çadırlarda yaşam mücadelesi vermektedir” ifadelerini kullandı.
İdlib'de hayatın normalleşmesini sağlamak, kötü şartlarda yaşayan insanlara el uzatmak amacıyla "Bir aradayız, İdlib’in yanındayız" adlı bir "briket ev" kampanyası başlatıldığını hatırlatan Soylu, projenin yaklaşık bir yıl önce 20 bin ev hedefiyle başladığını, taahhüt edilen briket ev sayısının 50 binken 60 bini aştığını söyledi.
Şu ana kadar 35 bin 450 briket evin tamamlandığı, yaşam üniteleriyle birlikte diğerlerinin projelendirme ve inşa çalışmalarının devam ettiği bilgisini paylaşan Soylu, tamamlanan evlere halen 21 bin 615 ailenin yerleştiğini, kalanların yerleşiminin ise devam ettiğini ifade etti.
Projeye destek veren kurum ve sivil toplum kuruluşlara teşekkür eden Soylu, "Allah onlardan razı olsun. Her biri kendi maddi imkanları ölçüsünde briket evler yapıyorlar. Hayırseverlerimizden gelen taahhütler ve üretilen evler var" dedi.
Mehmet Akif İnan Vakfı'nın Türkiye Diyanet Vakfı ile imzaladığı protokol sonrası başladığı ve İdlib'de 400 ev, 300 kişilik cami ve 18 derslikli okul ile oyun parkı gibi yaşam alanlarının bulunduğu proje hakkında bilgi veren Soylu "Bu önemli bir imzadır. Önemli bir gönül köprüsüdür. Her şeyden önce, 60 yıllık bir hayata çok önemli işler sığdıran, binlerce öğrenci yetiştiren, merhum Mehmet Akif İnan’a, onun insana değer veren anlayışına uygun bir imzadır." diye konuştu.
“Türkiye’nin en önemli sivil toplum kuruluşlarından birisi olan Memur-Sen’e projeye verdiği katkılardan ötürü teşekkür ediyorum” diyen Soylu, “Zor zamanlarda Memur-Sen gibi önemli bir sivil toplum kuruluşu Türkiye’ye kazandıran rahmetli Akif İnan’a yakışacak çok kıymetli bir projenin altına imza atıldı. Bu hayrın hayata geçmesinden rol oynayan tüm paydaşlara, Memur-Sen’e çok teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun” ifadelerini kullandı.
"Gelecek Nesillere Kambur Bırakmayacağız"
Türkiye’nin hem askeri hem diplomatik hem de insani yardım anlamında bölgede söz sahibi olduğunu ve tarihi sorumluluğunu yerine getirdiğini ifade eden Bakan Soylu, Türkiye’nin yeni bir oyun kurucu olmasından rahatsız olanların çeşitli engellerle Türkiye’nin önünü kesmeye çalıştıklarını vurguladı.
“Biz hakikaten bugünü güçlü bir şekilde aşarsak gelecek nesillerimize çok güçlü bir Türkiye bırakırız” diyen Soylu “Ortadoğu'nun durumu ortada. Ellerine düşürdükleri zaman Balkanlar'da neler yaptıkları ortada. Saflarımızı daha çok sıklaştırmamız lazım. Daha güçlü olmamız lazım. İhanet gördünüz, darbe, terör, gecelik yüzde 8 binlik faizler gördünüz, bir günde 10 bin kişinin işten çıkarıldığı zaman dilimlerini gördünüz. ABD'den bize parmak sallayanları, değerlerimize yön vermeye çalışanları gördünüz. Bu nesil gördü. Bizden sonraki nesil bunu görmeyebilir. Bütün riskleri alarak gelecek nesillerimize bunları bir daha göstermeyecek Türkiye bırakmaktır. Bizden sonraki nesil bu sizin yaşadığınız tecrübeleri yaşamasın zaten. Bu tehlikelerin farkında olmadan başka bir işin içine düşebilir. Bu ülkenin yapacağı çok iş var. Bunu birlikte yapmakla mükellefiz. Değil darbe yapmaya kalkmak bunu zihninden geçirenlere bile tarihin en büyük cezasını vermezsek bu millet bize 'sizden bir şey olmaz' desin. Bu tip düşüncelere karşı tüm milletimiz ve herkes sıfır toleranslı olmalıdır. Her türlü rekabeti yapalım. Her darbe bu ülkeye büyük maliyetler getirmiştir. Darbelerin getirdiği verilen tavizlerin oluşturduğu kamburlarla büyüyoruz. Gelecek nesiller endişe etmesin, onlara kambur bırakmayacağız, dümdüz yollar bırakacağız” diye konuştu.
Soylu, 15 Temmuz’da darbecilere karşı meydanlara inen ilk teşkilatlardan birinin Memur-Sen olduğunu aynı şekilde emekli amirallerin darbe imalı bildirisine de ilk karşı çıkanın Memur-Sen olduğunu belirterek gelecek nesillere miras bırakılacak Yeni Türkiye’nin Memur-Sen gibi sivil toplum kuruluşlarının gayretiyle inşa edileceğini söyledi.
Yalçın: Adalet Devletin Temeli, Merhamet Milletin Hasletidir
Programda katılımcılara hitap eden Mehmet Akif İnan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Yalçın, “Medeniyetimiz; ‘önce insan’ bakışına, ‘daima adalet’ görüşüne ve ‘mazluma merhamet’ duruşunu haizdir. Ferdi zeminde, sabretmek ve şükretmek; içtimai kulvarda, paylaşmak ve vakfetmek kadimden tevarüs halimiz ve ahvalimizdir. Bunun bir sonucu olarak tarihimizin bütün eşiklerinde, ‘vakıf toplumu’ olmak gibi bir seciyeye sahibiz. İnancımız ve ondan neşet eden ahlakımız; adaleti devletin temeli, merhameti de milletin vazgeçilmez hasleti olarak görür. Bugün, vakıf toplumu olmanın, merhamet hasletine sahip millet ve adaleti temel gören devlet olmanın gereklerini ifa ve icra kapsamında buradayız. Sabredenler ile vakfedenleri bir araya getiren bir çabanın telaşındayız. ‘BİR ARADAYIZ, İDLİBİN YANINDAYIZ’ düsturuyla Suriye’nin mazlumlarına, Baas rejimi mağdurlarına omuz vermek, el uzatmak, yerlerine, yurtlarına dönüşlerine katkı sunma gayretindeyiz” diye konuştu.
Yerleşkemizde Mazlumlara Hem Barınma Hem de Hayata Tutunma İmkânı Veren Unsurlar Birlikte Yer alıyor
Mehmet Akif İnan Vakfı yerleşkesiyle alakalı katılımcılara bilgiler veren Yalçın “Yerleşke, 400 briket Ev, 18 derslikli Okul, 300 kişilik Cami, Hayır çarşısı ve Çocuk Parkları yer alıyor. Bu unsurlarıyla Yerleşke; Mazlumlar açısından sadece barınak/sığınak işlevi görmeyecek; beraberinde hayata tutunmak, hayatın olağan akışına yeniden sahip olmak imkânlarını verecek. Çocukların hem eğitimine hem de oyun çocuğu kimliklerine aynı anda cevap verebilecek okul ve çocuk parkları yer alacak. Birlikte yaşamanın, yaşanılan yere aidiyet oluşturmanın zemini konumundaki camiiyle, hayır çarşısıyla medeniyet mimarisi hâkim olacak. Bu vesileyle bu hizmetin içinde, alın ve akıl teri olan herkese Vakfımız adına şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
Amiral Eskileri Milletin İradesine Tosladı
Konuşmasında Emekli Amirallerin Montrö Sözleşmesi tartışmaları üzerinden yayınladıkları bildiriye de değinen Yalçın, Türkiye’nin geçmiş travmalarını canlandıran bildirinin kabul edilemez olduğunu belirterek amirallerin bölgede güçlü bir aktör haline gelen Türkiye’nin attığı adımlara destek olmaları gerekirken bu denli bir açıklama ile TSK’nın ve Türkiye’nin başarısına gölge düşürmek istediklerini söyledi.
“Bir tarafta Libya, Doğu Akdeniz, Karabağ ve Suriye’de emperyalizmin kirli planlarını bozan, dengeleri değiştiren, medeniyet coğrafyasında moral ve motivasyon yükselten Türkiye; millet nezdinde saygı görüyor, millet düşmanlarında, emperyal kulvarda kaygı üretiyor” diyen Yalçın sözlerini şöyle sürdürdü: “Milletimizin insani faaliyetleriyle, devletimizin siyasi ve diplomatik girişimleriyle verdiği rahatsızlık; milletimizin her ferdi için hem onur hem de gurur vesilesidir. Bugünün Türkiye’sinde iki grup var. Bir tarafta, milleti ve devletiyle adalet ekseninde, merhamet zemininde insana, insanlığa ve dünyaya dair güzel işler yapan Türkiye’yle onur duyan insanlar… Diğer tarafta ise emperyalistlerin çarkına su taşıyan, kapitalist parkurda yaranma yarışına katılan forsalar ve tayfalar… Bu tayfalar, hem sınırlı sayıdalar ve sınırsız düzeyde onursuzlar. Çok şükür ki; insanlarımızın büyük bölümü necip milletin ferdi olmanın şuurunda ve “al sancağın dalgalanmasını sağlayacak en son ocak olmak” kararlılığındadır. Gönül coğrafyasına ve diline, dinine, rengine, mezhep ve meşrebine bakmadan her mazlumun gönlüne dokunmaya, göz yaşını silmeye çalışan Türkiye’yi görmeyenler, lejyoner kimlikleriyle kendilerini yıllarca gören ağababalarına kendilerini gösterme telaşı içerisindeler”
Açık: Projede Emeği Geçenlere Müteşekkirim
Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti II. Başkanı İhsan Açık, yaptığı konuşmada projede emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. MAİV, AFAD ve TDV olarak kurulacak briket evler hakkında katılımcılara bilgiler veren Açık, projeyle birçok insanın yüreklerine dokunacaklarını ifade etti. Ramazan ayına çok yaklaşılan böyle bir dönemde bu hayrın yerinin ayrı olduğunu ifade eden Açık, “Bu projeyle ‘Bir Aradayız İdlib’in Yanındayız’ dedik. Biz Müslüman âlemine de böyle bir birliktelik böylesine büyük hayır ve iyilik silsilesi yakışırdı. Bir kez daha projemizde emeği geçen tüm paydaşlara teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.